Wieviel uhr ist es?: saat kac?
Schule haben: okulu olmak: (Heute haben wir keine Schule.: Bugün okulumuz yok.)
eine Rolle spielen: bir rol oynamak,rolü olmak,önemi olmak (Der Beruf spielt im leben eine große Rolle.: Meslegin yasantida büyük rolü vardir.)
nichts zu machen sein: yapacak hicbir sey olmamak
leid tun: üzgün olmak,acimak (es tut mir leid :üzgünüm)
im Kopf: kafadan,akildan,akilda (Du kannst wohl nicht im Kopf rechnen.:Akildan hesap yapamiyorsun demek.)
Got sei Dank! : Allaha sükür!,cok sükür!
Bescheid wissen: iyi bilmek (Weißt du Bescheid, was der Lehrer gesagt hat?:Ögretmenin ne dedigini iyi biliyormusun?)
weißt du was: derim ki,diyorum ki,ne dersin?
den gleichen (anderen,nächsten usw.) T ayni (diger,ertesi vs.) gün
das ist seine Sache: (bu) onun bilecegi is,kendisi bilir
es ist mir (dir,...) recht: benim icin hava hos,bence bir sakincasi yok
es geht los: basliyor (Los! Schnell! Schnell! Es geht los!: Haydi!Cabuk!cabuk!Basliyor.)
aus dem Kopf: akildan, ezbere
auf jeden (keine) Fall: her (hicbir) durumda, her türlü (hicbir) sartta, muhakkak (asla),kesinlikle,ne olursa olsun
im Augenblick: bir anda,hemen,son hizla
unter Umständen: belki,herhalde,uygun düserse
Schluß machen: bitirmek,son vermek (In zwei Minuten müßt ihr Schluß machen.:Iki dakikaya kadar bitirmelisin.)
erst recht: inadina
kurz und gut: kisacasi,sözün kisasi
grüss Gott!: merhaba,selam
auf den Gedanken kommen: fikrine varmak
zu Bett gehen: yatmak,yatmaya gitmek
schwarz sehen: karamsar olmak,sonunu iyi görmemek (Er ist sehr krank.Ich sehe schwarz für ihn. Cok hasta,sonunu hic iyi görmüyorum.)
in Ruhe lassen: birini rahat birakmak (Lass mich in Ruhe! Beni rahat birak)
nach wie vor: eski hamam eski tas,eskisi gibi
imstande sein: yapabilmek,elinden gelmek,agzinda bakla islanmamak
das gibt's nicht: olanaksiz,olamaz
zu Ende gehen: bitmek,sona ermek
auf den ersten Blick: ilk bakista
es handelt sich um ...:söz konusu olan..,önemli olan...
genug davon haben: canina tak etmek,bezmek,artik yetmek
nicht gefallen: iyi (saglikli) gözükmemek (Heute gefiel mir mein Vater nicht! Babami bugun pek iyi görmedim.)
heute oder morgen: bugün yarin (Heute oder morgen werde ich ein Auto kaufen. Bugün yarin bir araba satin alacagim.)
es kommt darauf an: bakalim (Es kommt darauf an,dass er ins Kino kommt? Bakalim sinemaya gelecek mi?)
Schule haben: okulu olmak: (Heute haben wir keine Schule.: Bugün okulumuz yok.)
eine Rolle spielen: bir rol oynamak,rolü olmak,önemi olmak (Der Beruf spielt im leben eine große Rolle.: Meslegin yasantida büyük rolü vardir.)
nichts zu machen sein: yapacak hicbir sey olmamak
leid tun: üzgün olmak,acimak (es tut mir leid :üzgünüm)
im Kopf: kafadan,akildan,akilda (Du kannst wohl nicht im Kopf rechnen.:Akildan hesap yapamiyorsun demek.)
Got sei Dank! : Allaha sükür!,cok sükür!
Bescheid wissen: iyi bilmek (Weißt du Bescheid, was der Lehrer gesagt hat?:Ögretmenin ne dedigini iyi biliyormusun?)
weißt du was: derim ki,diyorum ki,ne dersin?
den gleichen (anderen,nächsten usw.) T ayni (diger,ertesi vs.) gün
das ist seine Sache: (bu) onun bilecegi is,kendisi bilir
es ist mir (dir,...) recht: benim icin hava hos,bence bir sakincasi yok
es geht los: basliyor (Los! Schnell! Schnell! Es geht los!: Haydi!Cabuk!cabuk!Basliyor.)
aus dem Kopf: akildan, ezbere
auf jeden (keine) Fall: her (hicbir) durumda, her türlü (hicbir) sartta, muhakkak (asla),kesinlikle,ne olursa olsun
im Augenblick: bir anda,hemen,son hizla
unter Umständen: belki,herhalde,uygun düserse
Schluß machen: bitirmek,son vermek (In zwei Minuten müßt ihr Schluß machen.:Iki dakikaya kadar bitirmelisin.)
erst recht: inadina
kurz und gut: kisacasi,sözün kisasi
grüss Gott!: merhaba,selam
auf den Gedanken kommen: fikrine varmak
zu Bett gehen: yatmak,yatmaya gitmek
schwarz sehen: karamsar olmak,sonunu iyi görmemek (Er ist sehr krank.Ich sehe schwarz für ihn. Cok hasta,sonunu hic iyi görmüyorum.)
in Ruhe lassen: birini rahat birakmak (Lass mich in Ruhe! Beni rahat birak)
nach wie vor: eski hamam eski tas,eskisi gibi
imstande sein: yapabilmek,elinden gelmek,agzinda bakla islanmamak
das gibt's nicht: olanaksiz,olamaz
zu Ende gehen: bitmek,sona ermek
auf den ersten Blick: ilk bakista
es handelt sich um ...:söz konusu olan..,önemli olan...
genug davon haben: canina tak etmek,bezmek,artik yetmek
nicht gefallen: iyi (saglikli) gözükmemek (Heute gefiel mir mein Vater nicht! Babami bugun pek iyi görmedim.)
heute oder morgen: bugün yarin (Heute oder morgen werde ich ein Auto kaufen. Bugün yarin bir araba satin alacagim.)
es kommt darauf an: bakalim (Es kommt darauf an,dass er ins Kino kommt? Bakalim sinemaya gelecek mi?)