einigermassen: söyle böyle,iyi kötü,asagi yukari (Ich weiss einigermassen nasil oldugunu iyi kötü biliyorum.)
keine Ahnung haben: bilgisi olmamak (-Wohin ist er gegangen?,-Ich habe keine Ahnung. Nereye gitti, hic bilgim yok.)
zu tun haben: yapacak isi olmamak (Ich habe viel zu tun: cok isim var.)
zur Sache kommen: kisa kesmek (Komm zur Sache! Ich habe keine Zeit.:kisa kes,vaktim yok.)
vor sich gehen: olmak,vuku bulmak (Wie der Unfall vor sich gegangen ist! Kaza nasil oldu)
einen Streich spielen: birine oyun oynamak,oyun etmek (Versuch nicht,mir einen Streich zu spielen!: bana oyun oynamaya sakin kalkma!)
nach und nach: yavas yavas
noch lange nicht: katiyen,hic,asla
ein klein wenig: biraz,cok az, bir miktar
vor Hunger sterben: acliktan ölmek
nicht im geringsten:asla,katiyyen,hic
den Entschluss fassen:karar vermek,karara varmak
auf diesem Wege:böyle,bu sekilde, bu yolla
im Schneckentempo:deve yürüyüsü,kaplumbaga yürüyüsü
mit guten Gewissen : gönül rahatligi ile, huzur icinde, rahatlikla
nicht fertig werden : bir türlü unutamamak,akli fikri hep ayni seyde olmak,isin icinden bir türlü cikamamak
eine Aufnahme machen : fotograf cekmek,resim cekmek
das hat noch Zeit : acele(si) yok
Tag für Tag : her gün, her Allahin günü (Ich habe Tag für Tag gearbeitet ;her Allahin günü calistim.)
es fällt Schnee : kar yagiyor
Platz machen : yer acmak
mach's gut! : iyi günler! hoscakal! haydi eyvallah
kreuz und quer : her yana, saga sola, bir asagi bir yukari
hier und da : orada burada, yer yer, bazen ( Heute sind wir hier und da spazierengegangen; Bugün orada burada gezinti yaptik.)
Geld machen : para yapmak, cok para kazanmak
Feierabend machen : bitirmek, kapatmak, son vermek, pydos etmek
wieder auf den Beinen sein : belini dogrultmak, islerini yoluna koymak;iyilesmek ( Bist du wieder auf den Beinen?; simdi iyimisin?)
mit der Zeit : zamanla, yavas yavas
(sich) zu Tode ( lachen,ärgern,..) : son derece, cok fazla (gülmek,kizmak,..) ( Wenn Onkel Ahmet redet, lacht man sich zu Tode.;Ahmet amca konusunca gülmekten kirilirsiniz.)
Schwarz auf weiss : yazili, kagit üzerinde
keinen Pfennig wert sein : bes para etmemek
den Mund halten : cenesini kapamak,sesini kesmek,agzini acmamak (Du sollst den Mund halten!Kapa ceneni!)
sich hüten bir seyi) yapmamak,yapmaktan kacinmak
zeit langem : uzun zamandan beri,epeydir
ein Gesicht machen wie drei Tage Regenwetter : surat asmak, suratindan düsen bin parca olmak
lange Finger machen : eli uzun olmak, calmak, hirsizlik yapmak
einen Bärenhunger haben : kurt gibi ac olmak ( Los, Mutter! Ich habe einen Bärenhunger.;Haydi anne! kurt gibi acim.)
von Zeit zu Zeit : ara sira, zaman zaman, firsat buldukca
jemandem von etwas (davon) keine Silbe sagen : birine tek sözcük söylememek, hic söz etmemek
...Treppen hoch wohnen : ...nci katta oturmak ( Meine Tante wohnt drei Treppen hoch.; Teyzem ücüncü katta oturuyor.)